AVM’lerde sosyalleşme alanlarıyla farklılaşma zamanı

Anasayfa Blog AVM’lerde sosyalleşme alanlarıyla farklılaşma zamanı
Blog-photo

AVM’lerde sosyalleşme alanlarıyla farklılaşma zamanı

Modern perakende alanları olarak hem lokal alışveriş severlerin hem de turist olarak ülkemizi ziyaret edenlerin uğrak noktalarından olan alışveriş merkezlerinin sayısı her geçen gün artıyor. Yeni hizmete açılan kimi alışveriş merkezleri, farklı deneyimleri bir arada toplayarak gerek markalar gerekse tüketiciler için sadece alışveriş yapılan alanlar olmaktan uzaklaşıp insanların günün tamamını geçirebileceği komplekslere dönüşüyorlar. Mart 2019 itibariyle Türkiye’deki alışveriş merkezi sayısı 417’ye ulaşırken, niteliksel olarak çeşitlenen AVM’ler büyük şehirlerin yanı sıra Anadolu kentlerinde de perakende alışverişinin mekaniğini değiştiriyor. AVM’ler insanların dışarda geçirdikleri zamanı köklü bir şekilde değiştirirken yeme içme alışkanlıkları da düşünüldüğünde giderek sosyal hayatın bir parçası haline geliyorlar.

Tüketicilerin alışkın hale geldiği mağazalar, çocuk oyun alanları, sinema salonları gibi tipik bir AVM’de bulunan alanlar dışında, yeni başlayan projeler; ortak çalışma alanları (co-working spaces), Online-Satın-Al-Mağazadan-Teslim-Al (BOPIS) noktaları, yeşil alanlar, kasap veya manav gibi geleneksel esnafın yer açabileceği alanları yeni konseptlerle AVM’lerde görmek mümkün. Bununla birlikte fitness alanları, performans sanatları sahneleri gibi yine AVM’lerde geçmişten alışkın olunan kimi alanlara da yeni bir kimlik ve karakteristik kazandırılıyor. Tüm bu dönüşüm sürecinde ise hem proje geliştiricilerinin en çok üstüne düştüğü hem de AVM’lerde vakit geçirmeyi seven tüketicilerin en çok ilgi gösterdiği  alanların başında yeme içme geliyor.

Tipik bir AVM’de çoğu zaman zincir restoranların, kafelerin ve yabancı fast-food şirketlerinin hüküm sürdüğü yeme içme alanları; özellikle 18-30 yaş arasındaki tüketicilerde gözlemlenen gastronomik merakla birlikte lokal ve sağlıklı alternatiflerin yer alabileceği alanlara dönüşerek yeniden şekilleniyor. Artisan fastfood servisi yapan restoranlar, sağlıklı menü alternatifleriyle ön plana çıkan kafeler, birbirinden farklı seçenek ile lokal tatları bir araya getiren fırınlar, kendi ürettiği içecekleri servis eden barlar gibi birçok farklı lezzete ulaşılabilen ve hem dekorasyonuyla hem de servis kalitesiyle tipik bir AVM’de karşılaşacağımız yeme içme alanlarından oldukça farklılaşan bu yeni nesil sosyalleşme alanları, temelde insanların yemek yemesini değil keyifli vakit geçirmesini hedefliyor. Bu alanlar, Avrupa’da genellikle alışveriş caddeleri üzerinde veya gelir düzeyi yüksek semtlerde gözlemlenen, farklı mutfakları sunan birkaç restoranın küçük bir alan içinde samimi, sıcak ve kaliteli hizmet verme prensibiyle hareket ettiği tesislerden (Food Hall) ilham alıyor. İnsanların günlük akışta veya özel yemek davetleri için de tercih edebileceği bu alanlar, deneyime değer veren müşterileri hedeflerken, birbirinden farklı temalarıyla da kendi aralarında farklılaşıyorlar. Örneğin yeme içme alanlarında bu trende uygun değişikliğe giden kimi AVM’ler İtalyan mutfağına odaklanırken, kimileri ise bulundukları konumun avantajını kullanarak hızlı ancak kaliteli seçenekleri çatısı altında topluyorlar.

Basit anlamda farklılaşan ve tüketicilere yeni bir deneyim sunma prensibiyle kurgulanan bu yeni nesil sosyalleşme alanları; restoran işletmeciliğiyle hiçbir ilişkisi olmayan birçok life-style şirket için de büyük bir potansiyel taşıyor. TimeOut Dergisi’nin, Lisbon, Miami, New York ve Boston’da kendi ismini taşıyan yeme içme alanları açması buna bir örnek teşkil ediyor.  YouTube kanalında başlattığı yeni program çok ilgi görünce yine programla aynı isime sahip olan Munchies Food Hall’u New Jersey’de bir AVM’de açmaya karar veren Vice’ın bu alana yönelmesi, büyük bir karakter değişimi yaşayan yeme-içme alanlarına olan sektör dışı ilgiye de yine güzel bir örnek olabilir. Bir yaşam tarzını yansıtma olarak da değerlendirilebilecek bu yeni alanlar, şüphesiz ki AVM’lerde yaşanan değişim sürecinin en net göstergesi olarak kabul edilebilir.


Paylaş

Diğer Blog Paylaşımları

Blog-photo
Expo Real 2024 : Avrupa Gayrimenkul Sektöründe Dipten Dönüş Sinyalleri

Kısa bir süre önce Münih'te düzenlenen Avrupa’nın en büyük gayrimenkul ve yatırım fuarı Expo Real 2024’te, Avrupa gayrimenkul sektörünün mevcut durumuyla ilgili önemli gelişmeleri yakından gözlemleme ...

Devamını Oku

Blog-photo
Paylaşmak Önemsemektir: İkinci El Perakendenin Yükselişi

'Eskiye' dönüşün gayrimenkul üzerinde yarattığı etkinin bir analizi İkinci el alışverişin son yıllarda giderek daha popüler hale gelmesi, yeni iş türlerinin ve işletme modellerinin ortaya çıkmasına ne...

Devamını Oku

Blog-photo
MIPIM'den Geriye Kalanlar

Tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği en büyük gayrimenkul etkinliklerinden olan MIPIM 2024; 12 – 15 Mart tarihleri arasında Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlendi. Programın açılışını eski Finlandiya Başb...

Devamını Oku

Blog-photo
Depo Alanı Yer Seçiminde Dikkate Alınması Gereken Kriterler

Depo seçimi, bir işletmenin başarısını ve sürdürülebilirliğini etkileyen kritik bir karardır. Yeni bir tesis veya depo için yer seçimi ise sadece fiziksel alanın belirlenmesi değil, aynı zamanda opera...

Devamını Oku

Blog-photo
Gayrimenkul ve Tokenizasyon

Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde teknolojik olarak olgunlaşan ve kamu nezdinde de gerekli bilinirlik ve güven ortamını sağlamayı başaran blokzincir teknolojileri, her sektörde olduğu gibi gayrimenkul ...

Devamını Oku

Blog-photo
MAPIC 2023'ÜN ARDINDAN

Her yıl Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen, dünyanın en büyük perakende ve gayrimenkul fuarı olan MAPIC; bu yıl 28-30 Kasım tarihleri arasında 75 ülkeden perakende, gayrimenkul, eğlence ve yiyecek-...

Devamını Oku

ARADIĞINIZI BULAMIYOR MUSUNUZ?

Uzmanlarımızdan biriyle iletişime geçin.