MIPIM'den Geriye Kalanlar
Tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği en büyük gayrimenkul etkinliklerinden olan MIPIM 2024; 12 – 15 Mart tarihleri arasında Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlendi. Programın açılışını eski Finlandiya Başbakanı Sanna Marin’in yaptığı etkinliğe bu yıl 100 ülkeden 20 bini aşkın sektör profesyoneli, 6 binden fazla yatırımcı ve 4 binden fazla üst düzey yönetici katılım gösterdi.
Pandemi öncesine göre katılımın düşük olduğu MIPIM 2024’de; gayrimenkul satış hacimlerinin düşük olmasının yanı sıra finansman bulmakta zorlanıldığını ve öz sermaye alıcılarının satışlarda ön planda olduğunu gözlemledik.
Enflasyon her ne kadar düşme eğilimine girmiş olsa da bir çok Avrupa ülkesi resesyonla mücadele ediyor. Diğer yandan piyasaların merakla beklediği ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika faizlerini sabit tutması, 2. ve 3. çeyrekte faiz indirimi beklentisini güçlendirse de etkili olması beklenmiyor.
Konut krizinin giderek ağırlaşması ise değenilmesi gereken bir diğer önemli konu. Maliyet ve faiz artışı nedeniyle yeni konut üretimi, dikkate değer bir gerileme gösteriyor. Başta Almanya olmak üzere çok sayıda gayrimenkul geliştiricisinin iflas ettiğini veya etmek üzere olduğunu gözlemliyoruz. Önemli projelere imza atsa da uzun yıllardır yaşanan sorunlar nedeniyle iflas eden Avusturyalı Sigma Grubu, bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Alman katılımcılar her zaman olduğu gibi MIPIM’e yoğun bir katılım gösterse de, ülkedeki konut krizinin giderek derinleşmesi kısa ve orta vadede geliştiricilerin olumlu öngörü yapmalarını engelliyor.
Suudi Arabistan’ın devlet fonu PIF’e ait önemli projeleri 3 pavilyonda görücüye çıkarttığı MIPIM’de; yeni bir geleceği temsil eden fütüristik şehir projesi NEOM ve diğer projeler ilgi topladı. Geçtiğimiz yıl büyük bir gövde gösterisi yapan Mısır’ın bu yıl ekonomik sıkıntılar sebebiyle sönük kaldığını gözlemledik.
Katılımın giderek azaldığı Türkiye özelinde ise gayrimenkul sektörü, GYODER ve Türkiye Tasarım Vakfı önderliğinde Design Hub platformu ile temsil edildi.
Living çatısı altında konut, öğrenci yurtları, yaşlı yaşam ve mikro konut gibi uzun dönem konaklama odağındaki konseptler yoğun ilgi görmeye devam ederken, yatırımın yeni yıldızı olarak ‘Life Science’ denilen laboratuvar gibi tesisler geliştirmenin öne çıktığını görüyoruz.
AVM’ler işlem anlamında eskisinden daha fazla ilgi görmeye başlasa da fiyatlamaların Türkiye ile kıyaslandığında şaşırtıcı düzeyde düşük olduğunu söyleyebiliriz. Güçlü konum ve performanslı bir AVM’yi 10 yıllık geri dönüş süresi ile satın almak mümkün olsa da genel anlamda Avrupa’daki sektör risklerinin Türkiye’den daha yüksek olduğunu söylenebilir.
İflas eden geliştirici, bankalara geçen gayrimenkuller ve kurumsal fon gibi yatırımcıların hareket etmemesi finansman imkanlarının kısıtlı olması açısından ilginç yatırım fırsatları ortaya çıkmaya başlıyor.
Avrupa’nın bir çok yerinde fiyatlamalar gevşemeye başlarken, yatırımcı rekabetinin azalmaya başladığını görüyoruz. Bu açıdan Türk yatırımcıları için önemli fırsatların ortaya çıktığını ve değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yönetim Kurulu Başkanı
Tuğra Gönden