Franchise Pazarı 50 Milyar Doları Bulacak
Perakende dünyasını son yıllarda meşgul eden en önemli konulardan biri hızla büyüyen bir pazarın önünde perakendecilerin büyüme stratejilerinin ne olacağı idi. Büyüme hızına adapte olamayan perakendeci kısa sürede pazarda pay kaybediyordu. Büyümeyi gerçek- leştirebilmek için gereken finansal kaynak ise birçok şirket için bir soru işaretiydi. Pazar- daki oyuncuların büyümek için üç alternatifi vardı.
* Franchise vermek
* Yatırımcı çekmek
* Daha yavaş büyümek
Türk perakendeciler gücünü göstererek pazarın yabancılar için cazip bir yatırım aracı olduğunu ortaya koydu. Franchise verip hızla mağazalaşmak ise birçok oyuncunun daha sonra yatırımcı çekebilmesi için sadece bir araç oldu.
Penti, Mavi, Koton, Defacto gibi ya- bancılarla ortaklık yapan markalara bakıl- dığında daha kurumsal bir yapıya geçtikleri net bir şekilde görülüyor. Yönetim ve orga- nizasyon yapılarındaki değişimlerin yanı sıra lojistik operasyonlarının optimize edildiği
ve hem yurtiçi hem yurtdışı büyüme strate- jilerinin hız kazandığını gözlemlemek müm- kün. Yabancı yatırımcılar ise hızlı büyüyen
ve demografik yapının çok elverişli olduğu pazardan yüksek kazanç elde etmeyi hedef- lediler. Yabancı yatırım yapıldıktan sonra
ise markaların franchise ile açılan mağazaları geri aldığını ve yeni sözleşmelerin yapılma- dığını, bu noktada kiralama stratejilerinin daha odaklı ve verimli olduğunu söyleyebiliriz.
5 Yılda 25 Türk Markasına Yatırım Yapıldı
Son 5 yıla baktığımızda yerli ve yabancı finansal yatırımcı tarafından perakende mar- kalarına yapılan yatırım işleminin toplam 25 adet olduğunu görüyoruz. Bu işlemlerin %76’lık
bir oranı yabancı şirketler tarafından gerçek- leşirken, bunun %40’ını Batılı ülkeler, yatı- rımların %36’sını ise Arap sermayesi oluş- turdu. “En çok Koton, Penti, Joker, English Home ve Mavi markalarına yapılan yatırım- lar ses getirdi. Koton’un %50 hissesi için 500 milyon dolar ödendiği söyleniyor. Penti’ye ise %30 hissesi için 140 milyon dolar civarında bir fiyat ödendiği belirtiliyor. Bu 5 markanın yurtiçinde 1.068, yurtdışında 318 olmak üzere toplam 1.386 mağazası bulunuyor. Dikkat çekici bir diğer veri ise yatırım yapıldığından beri bu markaların mağaza sayısının toplam- da %87 artmış olması.
Mavi dışında bütün markaların 2012 yılın- da yatırımcı çektiği göz önünde bulundurulursa çok ciddi bir büyüme söz konusu. AYD’nin ciro endeks verileri analiz edildiğinde 3 yıllık büyüme oranının %45’te kaldığını görüyoruz. Bu karşılaştırma markalara yapılan yatırıların mağazalaşma konusuna nasıl yön verdiği konusunda bir ipucu olabilir.
Türkiye’de 50.000 Franchise Mağaza Var
Diğer yandan yatırımcı çekme veya hızlı büyüme sürecinde birçok perakendeci ortak almadan, Franchise ile büyümeyi tercih edi- yor. Bir başka deyişle kendi dükkanının patro- nu kalmak istiyorlar. Bu, hızlı markalaşma ve bilinirliği arttırma konusunda belirli şartlar altında sağlıklı bir büyüme stratejisi olabilir. Franchise pazarının 2015 yılı sonunda 50 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Burada dikkat çeken nokta Türkiye’nin Franchise veren şirket adedi açısından 1.471 ile açık ara Avrupa’da ilk sıraya oturması. Toplamda Franchise ile açılan mağaza sayısı 50 bine ulaşmış durumda. Özellikle iki sektör öne çıkıyor; %33 pay ile hazır giyim ve %24 ile yeme içme. Yerli ve yabancı perakendeciler arasında sadece %22’si Franchise vermiyor; verenlerin ise %24’ü yabancı. Franchise stan- dartları ne kadar belirgin ve sıkı olursa hizmet kalitesi o kadar korunmuş oluyor. Aksi tak- dirde çok hızlı büyümek standartların dışına çıkılmasına ve marka imajının zedelenmesine neden olabiliyor. Ortak yatırımcı yoluna gir- menin bir diğer faydası yurtdışı açılımın hız
kazanması ve markanın tanınırlığı ve imajının daha da artması. Özellikle yatırımcının Avru- pa’nın önde gelen perakende pazar deneyim- leri bu konuda kritik bir unsur haline geliyor. Türkiye’de iyi markalar arttıkça yatırım tarafında da artış bekleniyor ve Franchise vermeden hızlı büyümenin sırrı bu yoldan geçiyor.
Bu noktada yatırımcı şirketlerin pazar deneyimleri ile Türk perakendecisine kata- bileceği know-how çok önemli.
Toğrul Gönden
Cushman & Wakefield
Yönetici Ortak