Ulaşım Sorununu Kökten Değiştirecek Proje: Hyperloop

Home Our Blog Ulaşım Sorununu Kökten Değiştirecek Proje: Hyperloop
Blog-photo

Ulaşım Sorununu Kökten Değiştirecek Proje: Hyperloop

Verimliliği gün geçtikçe artan çevreci teknolojiler, geleceğin mimarları tarafından kaçınılmaz bir alternatif olarak görülüyor. Özellikle fosil enerji kaynakların sebep olduğu küresel ısınmadan kaçınmayı hedefleyen yeni nesil çevreci yaklaşımlar, ısınmadan aydınlatmaya pek çok alanda yeni teknolojilere ilham oluyor. Bilim dünyası tarafından ‘beşinci ulaşım şekli’ olarak ifade edilen ‘Hyperloop’ sistemi ise ulaşım kültürünü tamamen değiştirmeyi hedefliyor.

Açık kaynaklı bir proje olan Hyperloop sisitemi; havayolu, demiryolu, karayolu ve denizyolu gibi geleneksel seçenekleri ikinci plana atarak, ulaşım sistemlerine ‘manyetik yol’ kavramını katmayı hedefliyor. Hem yatırımcıları ve çevrecileri hem de bilim dünyasını heyecanlandıran bu sistem, saatte 1300 km hıza ulaşabilen kapsüllerle manyetik alanda yolcu taşımayı amaçlıyor. Kargo taşımacılığı için de kullanılması planlanan Hyperloop, bilim insanları tarafından aralarında 1500 km’den daha az mesafe bulunan iki nokta arasındaki en ideal ulaşım şekli olarak nitelendirilmekte. Kaliforniya’da başlayan test çalışmaları hali hazırda 5 km’lik tüplerde gerçekleştiriliyor. Testler başarıya ulaşır ve Hyperloop ulaşımı mümkün olursa ilk ticari seferlerin Abu Dabi ve Dubai arasında yapılması muhtemel gözüküyor. Havanın bulunmadığı tüplerin içinde yol alacak dev kapsüllerin yüksek hızda hareket etmesi esasına dayanan Hyperloop teknolojisi, enerji ihtiyacının tamamını sürdürülebilir kaynaklardan karşılıyor. Rüzgar, güneş, kinetik ve jeotermal enerjiyi ulaşım teknolojilerine entegre etmeyi amaçlayan bu proje, sadece daha yeşil bir dünya vaadinde bulunmakla kalmayıp bir çok beşeri soruna da çözüm olmayı hedefliyor.

Esas amacı çok yüksek hızda yolcu ve kargo taşımak olan projenin en önemli getirilerinden biri ise hiç şüphesiz konvansiyonel ulaşım araçlarıyla önlenemeyen trafik sorununa kalıcı ve akılcı bir çözüm sunmak olacak. Tüm bunların yanında havayolu ve karayolundaki şehirlerarası trafik yükünün azalması ve seyahat sürelerin kısalması da insanlara çalıştıkları şehirlerin dışında ikamet etme imkanı sağlayacak. Örneğin, Avrupa ayağı için planlanan rotalardan biri olan  Estonya’nın başkenti Tallinn ve Finlandiya’nın başkenti Helsinki arasında kurulması planlanan Hyperloop, bu iki kent arasındaki ulaşımı sadece 8 dakikaya düşürecek. İnsanlığı pozitif bir geleceğe taşıyacak bir proje olarak ün salan Hyperloop’un henüz Türkiye ayağı bulunmasa da olası bir işbirliğinin muhtemel rotalarından biri olabilecek ve karayoluyla 6 saat süren Ankara – İstanbul yolculuğunun, 20 dakikada tamamlanması sizce de iş dünyasını kökten değiştirmez mi?

Şehir planlamacıları ve sosyologlar, bu teknolojinin özellikle büyük Avrupa şehirleri arasında devreye alınmasıyla kentlerdeki demografik yapının ciddi anlamda değişeceğine kesin gözüyle bakarken, iki nokta arasındaki tüpler üzerinde inşa edilecek bağlantı istasyonlarının da büyük şehir konseptini tamamen değiştireceğini öngörüyor. Bir başka deyişle proje için yeşil ışık yanarsa ve bağlantı istasyonları mümkün olursa İstanbul’da çalışan birinin Hyperloop’un güzergahı üzerindeki herhangi bir yerde yaşamasının önünde hiçbir engel kalmayacak.

Bu teknoloji aynı zamanda çevre kirliliği sorununun üst düzeyde görüldüğü kentlerin daha yaşanabilir hale gelmesine de katkı sağlayacak. Özellikle Uzak Asya’da hava kirliliğinin hayat kalitesini çok düşürdüğü Pekin, Şangay gibi kentlerdeki nüfus yoğunluğunun ülkenin başka alanlarına kaydırılmasına olanak sağlayacak bu ulaşım modeli, bölgedeki hava kirliliğine de etkin bir çözüm getirmeyi vadediyor.

Özellikle hava taşımacılığına karşı güçlü bir alternatif olarak görülen proje, henüz pratik kullanımdan uzak olsa da orta vadede ulaşım biçimini kökten değiştireceğe benziyor.

Aşağıda yer verdiğimiz, Abu Dhabi-Dubai arasındaki bir hyperloop yolculuğu simülasyonunun gösterildiği videoyu seyredince, nasıl bir geleceğe doğru ilerlediğimize şahit olacaksınız…  

 


Share

Other Blog Posts

Blog-photo
Expo Real 2024 : Avrupa Gayrimenkul Sektöründe Dipten Dönüş Sinyalleri

Kısa bir süre önce Münih'te düzenlenen Avrupa’nın en büyük gayrimenkul ve yatırım fuarı Expo Real 2024’te, Avrupa gayrimenkul sektörünün mevcut durumuyla ilgili önemli gelişmeleri yakından gözlemleme ...

Read More

Blog-photo
Paylaşmak Önemsemektir: İkinci El Perakendenin Yükselişi

'Eskiye' dönüşün gayrimenkul üzerinde yarattığı etkinin bir analizi İkinci el alışverişin son yıllarda giderek daha popüler hale gelmesi, yeni iş türlerinin ve işletme modellerinin ortaya çıkmasına ne...

Read More

Blog-photo
MIPIM'den Geriye Kalanlar

Tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği en büyük gayrimenkul etkinliklerinden olan MIPIM 2024; 12 – 15 Mart tarihleri arasında Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlendi. Programın açılışını eski Finlandiya Başb...

Read More

Blog-photo
Depo Alanı Yer Seçiminde Dikkate Alınması Gereken Kriterler

Depo seçimi, bir işletmenin başarısını ve sürdürülebilirliğini etkileyen kritik bir karardır. Yeni bir tesis veya depo için yer seçimi ise sadece fiziksel alanın belirlenmesi değil, aynı zamanda opera...

Read More

Blog-photo
Gayrimenkul ve Tokenizasyon

Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde teknolojik olarak olgunlaşan ve kamu nezdinde de gerekli bilinirlik ve güven ortamını sağlamayı başaran blokzincir teknolojileri, her sektörde olduğu gibi gayrimenkul ...

Read More

Blog-photo
MAPIC 2023'ÜN ARDINDAN

Her yıl Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen, dünyanın en büyük perakende ve gayrimenkul fuarı olan MAPIC; bu yıl 28-30 Kasım tarihleri arasında 75 ülkeden perakende, gayrimenkul, eğlence ve yiyecek-...

Read More

CAN'T FIND WHAT YOU'RE LOOKING FOR?

Get in touch with one of our professionals.