Çalışma Alanlarında Ses Ve Gürültü
Günümüzde hem çalışma hayatında iş birliği, grup çalışması ve iletişimin artırılması hem de çevre ve sürdürülebilirlik bilincinin artması, maliyetlerin optimize edilmesi gibi ihtiyaçlar, ofislerde de dönüşüme neden oluyor. Söz konusu etmenlerle birlikte çalışma alanları çok fonksiyonlu ‘açık ofis’lere dönüşüyor.
Temelde hem kiralanabilir alan hem de insan ölçeğinde verimliliği artırmayı hedefleyen yeni ofis kurgusu, mekanların akustik performansının tasarım aşamasından başlayan önlemler ile artırılması ihtiyacını da beraberinde getirdi.
Bir çok kez “Açık ofiste çalışmak kötü”, “Yan odada toplantı yaparken diğer toplantı odasından çok ses geliyor”, ”Ofiste çok gürültü var, bir türlü konsantre olamıyorum. Gidip toplantı odasında çalışmak zorunda kaldım” ya da “Şu klimalardan gelen uğultudan konuştuğumuzu anlayamadık” denildiğine şahit olmuşsunuzdur. Bu ve benzeri temel şikayetlerin ana nedeni; aslında ilgili ortamda o sesin var olması değil, birçok sesin birleşerek gürültüye dönüşmüş olmasıdır. Bu anlamda da gürültü hem fiziksel hem de psikolojik olarak negatif etkiler oluşturarak birim zamandaki verimliliği ve üretkenliği düşürmektedir.
Ofis ortamında var olan sesleri; diyaloglar, bilgisayar/klavye/printer, kahve makinası gibi ekipman sesleri ile mekanik sistem sesleri olarak sıralayabiliriz. Fiziksel olarak bu seslerin oluşumunu engelleyemediğimiz için bu sesleri doğru şekilde ve sürede gürültü hissine dönüşmeden kontrol altına alarak azaltmak mekân akustiğinin konusudur.
Genel inanışın aksine bir mekânın tamamını ses yutucu malzemeler ile kaplamak mekânın doğru akustiği sağlamasından uzaktır. Bu aslında kendi sesimizi dahi duymanıza engel olan bir kulaklık taktığımızda algımızın bozulmasına sebep olan durumla benzerlik gösterir. Diğer taraftan kendi sesimizi duyamayacak kadar gürültülü bir ortamda konsantre olmaya çalışmak da algımızı bozar ve yine bir rahatsızlık hissine neden olur. Bu anlamda mekân akustiği, sesin algımızı ve konsantrasyonumuzu artırmaya destek olan kısmını kullanıp, bizi rahatsız eden etkisini (gürültü) azaltmayı hedefler.
Mekanın geometrisinin ve hacminin mekanın işlevine ve ihtiyacına bağlı olarak; yutucu ve yansıtıcı yüzeylerinin dengesinin iyi ayarlandığı, farklı frekanstaki sesleri absorbe edebilecek malzemelerin seçildiği, mekanik sistemlerden dolayı oluşan seslerin öngörüldüğü, bunların mimari bir dil & teknik bir harmoni ile yanyana getirildiği ve oluşan sesin komşu mahallere geçisinin ek önlemlerle engellendiği alanlar için akustik konfor kavramından bahsedebiliriz.
Bu anlamda da disiplinler arası koordinasyonun (mekanik müellif, mimari müellif, akustik tasarımcı/danışman, malzeme tedarikçileri, işveren talepleri vb.) ve bu koordinasyonun projeler ile birlikte inşaat keşfine de aktarılmasının önemi artıyor.
Tasarım aşamasında öngörülen detayların, saha uygulamaları sürecinde de takip edilmesi gerekiyor. Bu noktada uygulama sürecinde, projelendirme aşamasında seçilen malzeme ile uygulama yapılması yeterli olamıyor. Keşif listelerinde basit, hatta kimi zaman gereksiz addedilen mastik, bant, fitil vb. sarf malzemelerin de detaylandırıldığı şekilde uygulanmaması, ses geçişlerine ve akustik konfor kayıplarına neden olmakta.
Tasarım aşamasında yapılan planlama ve projelendirmenin, inşaat sürecinde de takibi gerekiyor. En son noktada ise; daha önce bilgisayar ortamında yapılmış simülasyonun final üründe sağlandığını da bağımsız kuruluşlara hazırlatılacak raporlar ile projeyi tamamlamak gerekiyor.
Proje teslimi sonrasında, işletmeye devredilen proje alanında, ileriki dönemlerde yapılacak tadilat çalışmalarında, projeye ait akustik detayların ve alınan önlemlerin işletme tarafından da korunması gerekir.
Yukarıda sıraladığımız nedenlerle kalabalık ve farklı çalışma tiplerine sahip ofis projelerinde, akustik performans ve maliyetlerin optimize edilmesi için projelendirme sürecinden başlayarak bir akustik danışmanın projeye entegre olmasını tavsiye ediyoruz.
Bunları biliyor muydunuz?
- Hava boşluğu da akustik bir önlemdir.(Doğru yerde ve ölçüde kullanırsa bedelsiz izolasyon malzemesidir, yanlış kullanıldığında da iletken olur)
- Toprak taştan daha akustik bir malzemedir.
- Delikli yüzeyler düz yüzeylere göre akustik konfora daha çok katkı sağlar. Farklı delik çapları olması akustik katkıyı daha da artırır.
- Aşırı şiddetli ses etkisinde kalmak magnezyum ve kalsiyuma bağlı enerji tüketimini arttırarak yorgunluğa sebep olur.
- Ses şiddeti düşük bile olsa, düşük frekans (kalın sesler) içeriği sebebiyle yüksek frekansa (ince ses) göre daha rahatsız edicidir.
- Spor salonlarında çalışma yapanların performansını yükseltmek için hızlı ritimli çok yüksek seviyeli müzik yayınlanmasının sebebi bu tip müziklerin kişide adrenalin deşarjı yaratarak kalp atışını hızlandırması ve solunum sayısını artırmasıdır.
Gülşah Kalyoncu Gürbüz
Associate
Project & Development Services