Perakendenin Ardından Hizmet Sektörü de Dijitale Taşınıyor
İnternet teknolojilerinde yaşanan değişimlerle birlikte şirketlere açılan dijital dünyanın kapısı, perakende sektörü başta olmak üzere birçok sektöre yeni operasyon imkanları tanımlıyor. Bu değişim lojistikten enerjiye kadar bir çok sektörü etkilese de, gözle görülür en büyük değişim B2C operasyonları yürüten işletmelerde yaşanıyor. 20 yıl öncesine kadar fiziki noktalarla sınırlandırılan işletmeler, internet teknolojileri sayesinde erişim alanlarını da artırıyor. Böylelikle küresel ekonomi hayalinin önündeki en büyük engellerden biri olan zaman ve mekan sınırlandırmalarına karşı da devrimsel bir çözüm ortaya çıkıyor. Örneğin, geçmişte mağazalarının hinterlandındaki sınırlı sayıda müşteriye ulaşabilen birçok perakendeci, e-ticaret çözümleriyle birlikte, bulundukları ülkenin tamamını potansiyel bir pazar alanı olarak değerlendirebiliyor. Tüketici en kısa sürede en düşük maliyetle arzu ettiği ürüne ulaşabilirken, dijital dünyanın velinimetlerinden yararlanan perakendeciler ise hem cirolarını hem de verimliliklerini arttırarak dünya tarihi boyunca gözlemlenmemiş büyüklüklere ulaşabilme imkanı buluyor.
Dünya genelinde sayısı milyonlarla ifade edilebilecek seviyelere ulaşan e-ticaret platformları yaşanan bu dijital dönüşümün en büyük örnekleri arasında gösteriliyor. Yıllık 4 trilyon dolara yaklaşan bir satış hacmine ulaşan bu platformlar, bir yıl içinde 2 milyardan fazla insanın ürün ya da hizmet alışverişi yapmak için tercih ettiği alanlara dönüşüyor. Dijitale kayan ekonominin en büyük temsilcisi olan e-ticaret platformları her ne kadar çoğunlukla ürün alışverişleri için kullanılsa da, hizmet sektörü de dijital dünyanın mümkün kıldığı yeni iş modelleriyle yeni çağa uyum sağlamaktan geri kalmıyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sayıları gün geçtikçe artan birçok platform, kurye, kuru temizleme, lostra, sıhhi tesisat, nakliye, ev temizliği gibi sayısız hizmet sektörü kalemini dijital ekonominin birer parçası haline getirirken; birçok küçük işletmeye bulundukları mahallelerin dışındaki müşterilere hizmet sunabilme imkanı tanıyarak daha büyük pazarlara ulaşabilmeleri için fırsat sunuyor.
Küçük işletmelere büyük oyuncular karşısında güç veren bu platformlar, kimi zaman görünebilirlik sağlayan, kimi zaman aracılık eden, kimi zaman ise işletmenin sağladığı hizmetin belirli ayaklarını üstlenen iş modelleri üzerine kuruluyor. Bu şekilde, mobilleşen hayatın gereklerini yerine getirerek işletmelere son kullanıcıya hizmet götürebilme imkanı da tanınıyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi yoğun iş hayatının yaşandığı metropol kentlerde ihtiyaç duyduğu hizmete offline olarak anında ulaşma imkanı bulamayan insanların yöneldiği ilk adres haline gelen bu platformlar, sağladığı hizmet kalemleri sebebiyle şimdiye kadar mahalle aralarına sıkışmış işletmelere ise dijitalleşme imkanı sağlıyor. Örneğin, mahalle arasındaki bir kahveci, dükkanında yaptığı satışlara ek olarak bu platformlara dahil olarak uzaktan satış olanağı buluyor. Gerçekleştirdiği satışın son tüketiciye ulaşması için kurye süreçlerinde bu platformlardan destek alabiliyor. Bir kuru temizlemeci ya da lostracı yine bu platformlar üzerinden kapıdan kapıya kurye hizmeti sağlayabilirken, bir sıhhi tesisatçı bu platformlar üzerinden ihtiyaçlarını belirten son kullanıcılara özel teklifler verebiliyor veya bir nakliyeci bu platformlar üzerinden yeni işler bulabiliyor.
Özellikle geleneksel hizmet kalemlerinin dijitalleşmesine aracılık eden ve hizmet sektöründe çalışanların erişim alanlarını arttıran bu platformlar, e-ticaret alışkanlıklarının daha geniş kitlelere yayılmasını sağladığı gibi talep azlığı sebebiyle tek tek ortadan kalkmaya başlayan küçük esnafa alternatif gelir kaynakları yaratarak sosyo-ekonomik bir ihtiyacı da karşılamış oluyor. Tüm bunların ötesinde meslek erbaplarının dijital ekonomiye entegre olarak sürdürülebilir bir gelire ve meslek pratiğine kavuşmasını sağlayarak, sosyo-kültürel bir rol de üstleniyor. Perakendenin dijitalleşmesiyle başlayan e-ticaret furyasına hizmet kalemlerini dijitalleştirerek katılan bu yeni nesil iş modelleriyle bezeli platformlar, daha dinamik bir ekonomik sirkülasyon sağladığı gibi hizmet satın alma süreçlerinde alternatifleri arttırarak son tüketici için büyük avantajlar doğuruyor.
Hızlı bir şekilde dijitalleşen perakende sektörünün izlerini takip ederek ilerleyen hizmet sektörüne yönelik bu atılım, orta vadede tüketicilerin alışveriş davranışlarında gösterdiği refleksi ve tercihleri kökünden değiştireceği bir noktaya evrilirken, bu durum halihazırda perakende sektöründe yaşanan fiyat rekabetini niş hizmet satınalma kalemlerine taşıyacak gibi görünüyor.