Nef İcra Kurulu Başkanı: Erden Timur
“Nef, ‘nefes’ten geliyor. Nitekim hayat bir nefesle başlıyor ve yine nefesle bitiyor. Nefes bir borçtur, aldığınızı verirsiniz. Kimse aldığı nefesi vermemezlik etmez.”
Şirketinizin ‘nefes’ten gelen felsefesini paylaşır mısınız?
Benim amacım eskiden beri ticaretle ilgilenmek değil, toplumsal işler yapmaktı. Mersin’de bu işe başladıktan bir süre sonra, gayrimenkul sektöründe de toplumsal faydası yüksek işler yapabileceğime karar verdim. Bu nedenle Nef’i sosyal bir şirket olarak kurduk. Nef dediğiniz gibi, ‘nefes’ten geliyor. Nitekim hayat bir nefesle başlıyor ve yine nefesle bitiyor. Nefes bir borçtur, aldığınızı verirsiniz. Kimse aldığı nefesi vermemezlik etmez. Geriye götürebileceğin hiçbir şey olmadığı için bu hayatta sana ait olduğunu düşündüğün her şeyi geri vermek zorundasın. Bu sadece para değil, vizyonsa vizyon, çalışkanlıksa çalışkanlık… Herkesin borcu var. Zenginin fakire borcu olduğunu kabul ediyoruz. Tam da bu sebeple çalışkanın tembele, ahlaklının ahlaksıza borcu var. Bunları borç olarak kabul eden bir şirket kuralım ve dağıtılabilir kârının yüzde 51’ini toplumla paylaşsın dedik. Bunun için bir Nef Vakfı’mız var. Bugüne kadar dağıtılabilir kârımızın büyük bir kısmını toplumla paylaştık. Yaptığımız tüm işlerde ise hep şunu soruyoruz kendimize: Her nefes alışımız bir mucizeyse neden her seferinde farklı bir mucize olmasın, neden hep daha iyisi olmasın?
Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan, evde ya da ofiste sosyal tesisleri esnek kullanma imkanı sunan ‘foldhome’ ve ‘foldoffice’ konseptleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Fikir nerden çıktı?
Fikir aslında bir soruyla başladı.
Kendimize “Neden herkesin 5000 m2 evi olmasın?”, “Aldığımız 2+1 eve neden ihtiyacımız olduğunda bir oda daha ekleyemeyelim?” sorularını sorduk ve buradan fold konsepti ortaya çıktı. Foldhome ve foldoffice konseptleriyle, sahip olduğunuz metrekareyi kolaylıkla genişletmek, mekânı ihtiyacınıza yönelik büyütüp küçültmek mümkün. Nef sakinleri tüm projelerimizde yer alan sinema odası, müzik ve hobi ortamları, oyun odaları gibi birçok fold’u istedikleri zaman kullanma şansına sahip. Önümüzdeki dönem için fold konseptiyle ilgili yeni bir paylaşım modeli üzerinde çalışıyoruz. Sınırları aşan, mülkiyet hissini daha da içselleştiren bu model, dünyada bir ilk olacak.
2010 yılında kurulan bir şirket olarak son 6 yılda 27 başarılı projeye imza attınız ve Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketlerinden birisi oldunuz. Başarınızın sırrını nasıl tanımlarsınız?
Dilerseniz daha net cevap vermek adına başarı değil, yaşam felsefesi diyelim buna. Evet kısa sürede çok işler yaptık. 2010’de Nef’i kurduktan sonra 4 yılda 1 milyar TL ciroya ulaştık ve reel sektörde Cumhuriyet tarihinde bir rekora imza attık. Ancak bunun arkasında hep vurguladığımız bir yaşam felsefesi yatıyor. Bunu “Sen çık aradan, kalsın sana yaradan” diye özetleyebiliriz. Yani bensizlik çabası. Hayattaki en önemli yolculuk bu. Ve hiç bitmeyen bir yolculuk. Nefsinizi aradan çıkarıp, bensizlikle bir şeyler yapmaya ve size yetenek olarak verilen her şeyi geri vermeye çalışmak. Çünkü ailenizden kalan maddi bir kazancınız varsa şanslı addediliyorsunuz, ama kendi vizyonunuzla kazanç sağlıyorsanız başarılı oluyorsunuz. Halbuki ailenizden maddi kazanç kalmasıyla, Allah’ın size vizyon bahşetmesinin birbirinden farkı yoktur. Dolayısıyla size ait olduğunu düşündüğünüz her yetenek, aslında borçla tanışmadır. Bizde olan, başkalarında eksik olan, dolayısıyla başkalarına vermemiz gerekendir. Bunu öfkelendiğiniz ya da kendinizi zayıf hissettiğiniz zamanlarda da anlayabilirsiniz. Genellikle sizde fazla olan başkalarında olmayan şeyleri fark ettiğiniz zamanlarda öfkelenirsiniz ya da kendinizi eksik hissedersiniz. Hızlı düşünüyorsak, hızlı düşünemeyene; çok empati kuruyorsak, kuramayana tepki gösteririz. Aslında bu da borçla tanıştığınız anlardandır. Bunları borç olarak kabul eden bir şirket kuralım, dağıtılabilir kârının yüzde 51’ini toplumla paylaşsın dedik. Yunus Emre’nin dediği gibi “Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur.” Biz de başkalarının dertlerine dertlenmekle işe başladık. Varlığımızın en önemli anlamını, “hayattan aldığımızı, hayata geri vermek” olarak tanımladık. Yaptığımız her şeyin, yaşadığımız dünya ve diğer insanlara fayda sağlaması, kalıcı bir iyilik yaratması gerektiğine inandık. Bu amaçla yola çıktık ve hayattan aldığımızı, aşkla hayata geri vermeye odaklandık. Temel prensibimizi topluma fayda sağlamak, ülkemizde ve dünyada sosyal şirket modelinin yaygınlaşmasın- da rol almak olarak belirledik. Sadece yapılara değil, yaşam ve gelişime de nefes vermek üzere yola devam ediyoruz. Bu süreçte insanların ihtiyaçlarını dinledik. Çünkü onları dinleyerek gerçek anlamda neye ihtiyaç duyduklarını anlayabilirdik. Dünyada yaşanan değişimleri, beklentileri ve ihtiyaçları görebildiğimizde ise, geleceğe dair doğru kararlar verdik. En önemli ayrışma noktamız bu diyebilirim.
Yeni yatırım planlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Hatırladığınız üzere 2016’nın son çeyreğinde 1,2 milyar TL’yi bulan yatırım değeriyle Bahçelievler, Sancaktepe ve Kağıthane projelerini devreye almıştık. Bu sene ise özellikle ülke ekonomisine pozitif katkı sunmak adına, içeriye daha da odaklanma kararı aldık. Bu sene için 1,9 milyar TL yatırım değerine sahip 4 yeni projeye başlıyoruz. Yıl bitmeden Basın Ekspres, Kandilli, Çekmeköy, Bayramoğlu ve Bodrum Gölköy’de 5 yeni konut projesi yatırımı gerçekleştireceğiz. Ayrıca önümüzdeki sene planladığımız yatırımları da hesaba kattığımızda iki yılda 4,5 milyar liralık yatırım yapmış olacağız. Öte yandan ABD’de New York, Chicago, Miami gibi şehirlerde, Avrupa’da ise Londra, Berlin, Paris gibi metropollerde proje geliştirme sürecimiz devam ediyor. 2020 yılında Türkiye’de birçok şehirde ve dünyada 10 metropolde Nef bayrağını dalgalandırmayı hedefliyoruz.
Erden Timur kimdir?
Orta öğrenim ve lise eğitimini Tarsus Amerikan Koleji’nde tamamlayan Erden Timur, Marmara Üniversi- tesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Ardından London School of Economics’te Ekonomi eğitimi aldı. 2010 yılında Nef markasını kurdu. 2014’te, Nef’in kuruluşunun 4. Yılında, 2.600’ün üzerinde konut satışı ve 1 milyar TL’yi aşan satış rakamı elde edilmesini sağlayarak markayı Türkiye’- nin en hızlı ve en çok satış yapan gayrimenkul markası konumuna getirdi. Erden Timur evli ve 3 yaşında bir kızı var.
Hobileriniz nedir? Kişisel meraklarınız neler? Spor ya da sanatın herhangi bir dalı ile ilgileniyor musunuz? Aslında benim en büyük hobim sevdiklerimle zaman geçirmek. Daha önce profesyonel olarak sporla uğraşıyordum. Hentbol ve yelken sporlarıyla ilgileniyordum. Ancak tendon yırtılması nedeniyle her ikisini de artık yapamıyorum. Bunun dışında, resim ve tasavvufla ilgileniyorum. Arada ünlü ressamların da olduğu bir resim koleksiyonum var. Daha çok soyut çalışmaları tercih ediyorum.
Hafta sonlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?
Haftasonları iş ve aile hayatımı dengelemeye gayret ediyorum. Cumartesi günleri, Nef’in projelerini ziyaret ederek ve önemli toplantılarım varsa onlara katılarak geçiyor. Pazar günlerinde ise çok özel bir durum olmadıkça aileme ayırmaya ve onlarla vakit geçirmeye özen gösteriyorum.
Sizi çok etkileyen kitap ve filmlerin isimlerini paylaşır mısınız?
Gabriel Garcia Marquez’in tüm kitaplarını çok severim. Aynı zamanda bu listede Dingin Savaşçı, Sonsuzluk Teorisi, Soysuzlar Çetesi, Kramer de var. Kramer ve Dövüş Kulübü ise en sevdiğim filmler arasında.