Giyilebilir Teknoloji ve İş Güvenliği
Teknoloji yatırımlarına yönelik çalışmalarıyla bilişim ve yeni nesil donanım sektörüne danışmanlık veren ABI Research’in gerçekleştirdiği son araştırmaya göre; özellikle son kullanıcıların yoğun ilgi gösterdiği giyilebilir teknoloji sektörü, 2022’ye kadar 60 milyar dolarlık bir büyüklüğe kavuşarak, teknoloji sektöründeki en büyük kalemlerden biri haline gelmeye hazırlanıyor. Giyilebilir teknolojiler, sanal asistanlardan sağlıklı yaşam bilekliklerine, vücut monitörlerinden gerçek zamanlı çeviri cihazlarına birçok farklı formatta günlük yaşamın tüm alanlarını yeniden tanımlıyor. Perakendeden sağlığa, turizmden üretime birçok sektörde yıkıcı dönüşüm (disruptive change) başlatıp köklü ve karakteristik değişikliklere kaynaklık eden bu teknolojiler; ofis hayatında da birçok dinamiği yeniden tanımlayarak operasyonel kolaylıkların yanı sıra çalışan sağlığı ve iş güvenliğine katkılarıyla da dikkat çekiyor.
Deloitte’in geçtiğimiz sene yayınladığı “İşgücünün Süper Güçleri” raporu ise çalışanların kişisel olarak edindiği akıllı saat veya sağlıklı yaşam bileklikleri gibi temel giyilebilir teknoloji cihazlarının fiziksel ve algısal yetenekleri arttırdığını, şirket içindeki iş akışlarını daha etkin hale getirerek ekip içindeki iletişimi güçlendirdiğini belirtiyor. Rapor, tüm çalışanların şirketler tarafından giyilebilir teknoloji donanımlarıyla desteklendiğinde verimlilikte yaşanacak artışın önemine vurgu yaparken; çalışanlar arasındaki dijital etkileşimi arttırarak şirketlerin mobil iş hayatına geçişini hızlandıran giyilebilir teknolojinin, operasyonel boyutta da veri güvenliğini arttıracağına dikkat çekiyor.
Ofis çalışanlarının teknoloji adaptasyonu üzerine Clutch tarafından yapılan bir diğer araştırma ise iş hayatında giyilebilir teknolojilerle birlikte başlaması muhtemel köklü bir değişime işaret ediyor. Günümüzde perakende ve turizm sektörlerinde operasyon yöneten şirket çalışanlarının %16’sı giyilebilir teknolojinin sağladığı faydaların işlerini kolaylaştıracağını belirtirken, finans, üretim, medya gibi bilgi akışının çok daha önemli olduğu sektörlerdeki çalışanların %49’u, bankacılık gibi bilgi güvenliğinin büyük önem taşıdığı sektörlerdeki çalışanların ise %51’inin giyilebilir teknolojinin işlerini kolaylaştıracağını ifade ediyor. Araştırmaya katılan katılımcıların büyük bir çoğunluğu yeni teknolojilerle çalışmaktan büyük heyecan duyduklarını, %35’i ise yakın gelecekte yeni nesil teknolojilerin ofislerinde erişilebilir olmasını beklediklerini söylüyor.
Bu teknolojilerin ofis hayatında sağlayacağı bir diğer fayda ise çalışan sağlığı ve iş güvenliği. Ofis çalışanlarının iş kaynaklı karşılaştığı sağlık problemlerinin büyük bir çoğunluğunun postür kaynaklı olduğunu paylaşan Birleşik Devletler Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), giyilebilir teknolojilerin daha güvenli bir iş ortamı için kilit önemde olduğunun altını çiziyor. Günlük hayatımıza adımsayar gibi basit bir teknolojiyle dahil olan ve sonrasında kişilerin kimi hayati değerlerini verileştirmesine olanak vererek, bugün EKG çekilmesini veya vücuttaki nefes bozukluklarını tespit edebilecek kadar ileri bir boyuta erişen akıllı bilekliklerin çalışma ortamında sağlayacağı faydalar ise şüphesiz oldukça fazla. Kullananları daha sağlıklı tercihlere yönlendiren bu teknolojiler, çalışanların verimliliğini artırarak özellikle konsantrasyon bozukluklarını gidermede oldukça etkili. Yeni nesil giyilebilir teknoloji cihazları, birçok kardiyovasküler rahatsızlığı 24 saat aktif kalp monitörleriyle tespit edebilirken, ofis ortamında yaralanmalarla sonuçlanabilecek düşmelerde ve kazalarda yine hayat kurtarıcı roller üstleniyor. Akıllı bilekliklere ek olarak, ofis ortamında çalışanların en sık karşılaştığı sırt, boyun ve bel rahatsızlıklarına karşı da kişinin vücudunu doğru bir pozisyona almasını sağlayan vücut ve omurga monitörleri, neredeyse çalışanların %85’inde gözlemlenen bu tür rahatsızlıkların önüne geçerek hem şirketlere hem de çalışanlara büyük katkı sunuyor.
Her çalışan özelinde giyilebilir teknoloji donanımı temin etmek yüksek maliyetler sebebiyle bir çok şirket için çok mümkün olmasa da giyilebilir teknolojiler hem kamunun hem de şirketlerin büyük bir titizlikle yaklaştığı iş güvenliği alanında yakın gelecekte oldukça önemli bir rol alacağa benziyor.